Yurt dışı Hizmet Borçlanması Kurumunun Oluşumunu Hazırlayan Nedenler Ve Amacı ,
Bugün, çalışmak amacıyla yurt dışına çıkan ve yabancı ülkelerde yerleşen Türk vatandaşlarının sayısı bunlara bağımlı yaşayan eş ve çocukları ile birlikte üç milyonun üzerindedir . 1960'lı yıllarda başlayan Türkiye'den yurt dışına işgücü göçü dolayısıyla yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sayılarının artması, söz konusu işçilerin ve bunların bakmakla yükümlü bulundukları diğer kişilerin sosyal güvenliklerine ilişkin bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar özellikle yaşlılık, maluliyet, ölüm gibi, toplanan prim oranlarının yardımlara hak kazanma koşulları ile hassas bir aktüaryal ilişki ve denge içinde bulunmasının zorunlu olduğu uzun vadeli sigorta kollarında ortaya çıkmıştır.
Yabancı ülkelerde çalışan işçilerimizi sosyal güvenceye kavuşturmak ve bunlarla sadece Türkiye'de çalışıp uzun vadeli sigorta kollarından yardıma hak kazanan Türk vatandaşları arasında bir paralellik sağlamak amacıyla 30.05.1978 tarihinde, 2147 sayılı "Yurt Dışında Çalışan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Çalışma Sürelerinin Değerlendirilmesi Hakkında Kanun" yürürlüğe konmuştur . Bu kanun, yürürlüğe girdiği tarihte yurt dışında çalışmakta olup da daha sonra Türkiye'ye dönenler ile o tarihte halen yurt dışında çalışmakta olan Türk vatandaşlarına ayrı ayrı, isteklerine bağlı olarak, yurt dışında geçen ve belgelenen çalışma sürelerini, çalıştıkları ülkenin para birimi üzerinden borçlanıp Türkiye'de geçmiş gibi değerlendirme olanağını vermiştir.
Söz konusu kanunun gerekçesine ve T.B.M.M. Plan Komisyonunun 20.03.1978 tarihli raporuna bakıldığında; kanunun çıkarılma nedenleri arasında, yukarıda değindiğimiz sorunların çözümü yanında, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarına çalıştıkları ülkelerde elde ettikleri sosyal güvenlik haklarını saklı tutarak çifte emeklilik olanağı sağlamak ve böylece tasarruflarını teşvik etmek de yer almaktadır. Ancak, anılan nedenlerin yanında, yurt dışında çalışan işçilere hizmet borçlanması olanağının tanınmasının hazineye döviz sağlamanın bir aracı olarak da düşünüldüğünü belirtmek gerekir.
2147 sayılı Kanunun yedi yıllık uygulamasının ardından, bu kanunun uygulanmasından kaynaklanan bazı aksaklıkların giderilmesi için, 08.05.1985 tarihinde yukarıda sözü geçen 3201 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. 2147 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran yeni kanun, 2147 sayılı Kanun gibi, yurt dışında geçen çalışmaların niteliğine (bağımlı ya da bağımsız çalışma) bakılmaksızın borçlanılmasına olanak vermesinin yanında, kişiler bakımından uygulama alanını, çalışmaksızın yurt dışında bulunan ev hanımlarını da kapsamına alarak genişletmiştir.
Yurt dışı Hizmet Borçlanması Yapanların Elde Ettiği Kazanımlar Nelerdir ?
Ancak devlet bazı dönemlerde vatandaşlarımızın zorunluluk nedeniyle çalışamadığı süreleri bu prim günlerine eklenmek üzere borçlanma ve bedelini yatırma imkanı sunmaktadır. Örneğin bir erkek sigortalı er veya erbaş olarak silah altında yada yedek subay okulunda geçen sürelerini veya bir bayanın ücretsiz doğum yada analık izin sürelerini borçlanma hakkı verilmiştir.
Biz bu borçlanmaya halkın anlayacağı şekilde “Gün Satın Alma” diyebiliriz. Fakat unutmamak gerekir ki, çalışarak yada isteğe bağlı prim ödeyerek emeklilik hakkı alma esas, borçlanarak prim günü satın almak istisnadır.
İşte bu istisnai borçlanma haklarından biri de yurt dışına çalışmaya giden Türk vatandaşlarının o dönem içerisinde Türkiye’de çalışma imkanı olmadığından kendilerine ve hanım eşlerine yurtdışındaki çalışma, bir yıla kadar olan işsizlik ve ev hanımlığı dönemlerini borçlanarak Türkiye’de hiç sigortalılığı olmadığı halde bu sigortalılığı satın alma ve şartları tamamladığında aynı Türkiye’de çalışmış gibi emekli aylığı alma hakkıdır.